Sektörün iki senede bir buluşma noktası olan fuarda, bu sene tüm ziyaretçilerin ortak görüşü LED’in ürün geliştirme adına tartışılmaz tek ışık kaynağı olduğudur. Geçmiş yıllarda özellikle verimlilik üzerine gerçekleştirilen büyük tartışmalar artık hemen hemen son bulmuş, sektör bu ışık kaynağının verimliliği ve bu verimliliğin nasıl ölçülmesi gerektiği konusunda aydınlatma kalite kriterlerine dayalı ortak fikirlerde buluşmuştur. Gelişim ise daha çok renksel özellikler özelinde gerçekleşmiş, renk kalitesi ve kontrolü ön plana çıkmıştır. LED’in renkli ışıklar ile sektörümüze giriş yaptığı düşünülürse, bugün beyaz ışık özelinde farklı renk sıcaklıklarının tasarım olanağı sunabilmesi önemlidir.
Bundan birkaç sene önce aydınlatmada LED kullanımının 2020 yılında %70’lere ulaşacağı yazılmıştı, Light & Building 2018 ardından mevcut duruma baktığımızda bu oranın çok daha yakın bir tarihte gerçekleşeceğini söylemek çok da yanıltıcı olmayacaktır. Özellikle dış aydınlatma alanında yüksek değişim oranı ile başlayan LED rüzgarının ekonomik olarak büyük ölçekli yeni adayı endüstri yapıları segmentidir. Bu segmentdeki yükselen enerji verimliliği talebine paralel olarak, özellikle yüksek tavan uygulamalarına uygun çözümlerin fuar boyunca hemen hemen her üreticinin standında yer aldığı gözlenmiştir.
Aydınlatma sektörünün eko sistemin bir parçası olma yolundaki yoğun çabaları yine fuarda öne çıkan gözlemlerimizdendir. Sektörün özellikle Avrupa merkezli üreticilerinin artık aydınlatma armatürünün nitelikli üretimi ile ilgili çabaları sonlanmış, bu konudaki güvenle üreticiler dijitalleşmeye ağırlık vermişlerdir. IoT ve Lifi teknolojilerinin armatürler ile birleşimi hızla gelişmekte, farklı sektörler ile işbirlikleri artmaktadır. Aydınlatma armatürünün aracılığı ile büyük veri setleri elde edilmektedir. Ancak bu verilerin analiz edilmesi, otomasyona adapte edilmesi konusunda fuar katılımcılarının henüz ilk adımları attığını söyleyebiliriz. İhtiyaç olan verilerin belirlenmesi, bu verilerin konfor, tasarruf, güvenlik gibi kriterlerle analiz edilmesi ve kullanıma sunulması önümüzdeki günlerde sektörün yol haritasında yerini alacaktır.
Fuar süresince özellikle son kullanıcı gözüyle izlenen önemli bir gelişme de aydınlatma alt yapısındaki kolaylaştırma çabalarıdır. Armatürün iç ve dış bağlantılarında kullanımı kolay çözümlerin yaygınlaştığı gözlenmektedir. Sürücüler, sensörler, kontrol üniteleri ve armatürlerin en basit şekilde birleşimi önem kazanmıştır. Bu durum hem son kullanıcıların teknoloji dostu olmasını sağlamakta, hem de üreticilere kendilerini farklılaştırma anlamında katkı vermektedir.
220.000 toplam ziyaretçisi, 2714 katılımcı firma ile Light&Building 2018’in ekonomik bir başarı olduğunu da söylemeliyiz. Ziyaretçilerinin %52’si, katılımcıların ise % 70’inin uluslararası olduğunu dikkate alırsak, aydınlatmanın konuşulduğu en büyük global platform olduğu gerçeği tartışılmaz olmaktadır. En büyük katılımı gösteren ülke, katılımcıların %30’unu oluşturan ev sahibi Almanya’dır. Bir önceki fuarda daha küçük ölçekli olan Alman üreticilerinin büyüyen ölçekleri ile bu fuarda yer almasının, son bir iki yıldır Avrupalı üreticinin üretim merkezini Avrupa’ya getirme çabalarının önemli bir göstergesi olduğuna inanıyoruz.
Light & Building’in bir sonraki buluşma tarihi 8 -13 Mart 2020 dir. Ancak, bu tarihe kadar Türkiye Aydınlatma Sektörü için önemli bir başka etkinlik, 19 -22 Eylül 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan İstanbullight2018 fuarıdır. Yenilenen yapısı ve hedeflenen etkinlikleri ile İstanbullight 2018 fuarında aydınlatma sektörünün tüm paydaşları ile biraraya gelerek yeni gelişmeleri tartışmak, karşılıklı bilgi ve deneyim aktarımını sağlamak amacıyla görüşmek dileğiyle.